Suyun Faydaları ve Önemi Nelerdir?
u çok eski tarihlerden beri, en değerli doğal kaynaklardan biri olarak kabul edilmektedir. M.Ö IV. Y.Y.’da Empodekles, “Dünya su ve topraktan meydana gelmiştir.” diyordu. Daha sonraları bu tanımlamanın sınırları daha da genişletilerek “Dört Element Kuramı” ortaya atılmıştır. Buna göre: “Bütün cisimler su, toprak, hava ve ateşten oluşmaktadır.” şeklinde bir tanımlama yapılmıştır. Modern bilim ışığı altında ise su için şu değerlendirmeler yapılmaktadır: “Yaşam suda başlamıştır.” “Susuz yaşam olmaz.” Bütün bu ifadeler, suyun dünyamızın yapısı ve canlıların yaşamı için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
İnsan vücudunda bulunan su miktarı ortalama olarak bireyin vücut ağırlığının yarısı ile üçte ikisi arasında bir değerdedir. 70 kg ağırlığında bir kişide bu değer yaklaşık olarak 42 litredir. Vücudun sıvı gereksinimi yaşa, cinsiyete, vücut ağırlığına veya yapılan fiziksel aktivite durumuna göre değişebilmektedir.Ciltten ve akciğerlerden fark edilmeyen sıvı kaybı günlük sıvı döngüsünün yarısını oluşturur. Fark edilmeden kaybolan sıvı miktarı çevre şartlarına göre değişir. Yüksek sıcaklık, yüksek rakım ve düşük nem miktarlarında bu miktar artar. Erkeklerin vücut ağırlığı ve vücutlarındaki sıvı miktarı kadınlardan daha fazladır. Her iki cinsiyet içinde bu miktar yaşla birlikte azalır. Bunun nedeni yaşlanma ile vücutta yağ dokusu yüzdesinin giderek artmasıdır.
Neden su tüketmeliyiz?
Sıvı tüketimi ile ilgili vücuda alınan sıvı miktarı ile tüketim dengesinin sağlanması önemlidir. Bu dengeyi sağlamak ve dehidratasyon, böbrek taşı ve daha bir çok önemli sağlık sorunundan kaçınmak için sağlıklı erişkinler günde en az 2-2.5 litre sıvı tüketmelidirler.Yeterli sıvı alımı için ortalama sedanter bir erkek günde en az 2900 ml sıvı tüketmelidir. Bu rakam ortalama sedanter bir kadın için en az 2200 ml dir. Katı gıdaların sıvı alımına katkısı yaklaşık 1000 ml sudur.
Su ve sıvı tüketimi hastalık durumu ve mevsime göre değişiklik gösterebilir. Örneğin; yaz ayları, özellikle gün içinde aktif olarak çalışan insanlar için yoğun bir su kaybı nedeni olabilir. Günlük su alımı, vücudun su kaybı ile bir denge içinde olmalıdır.
Bu yanlışlardan kaçının!
Toplumda yanlış bir algılama ve bilgilenme sonucu olarak çay, kahve, kolalı içecekler, vb su yerine tüketilmektedirler. Ancak bu içeceklerin diüretik özelliği olduğundan vücuttaki suyun atılmasına yol açmaktadırlar. Bu nedenle bu gibi içecekler asla su yerine tüketilmemelidirler.
Sıvı gereksinimiyle ilgili özellikle dikkat edilmesi gereken dönem; yaşlılık, gebelik ve bebeklik-çocukluk dönemleridir. Yaşlılık döneminde bireylerin susama ile ilgili mekanizmalarında gerilemeler görülebilir ve buna bağlı olarak da susama hissi zayıflayabilir. Gebelik döneminde sıvı gereksinimi artar. Emziren kadınlar ise ayrıca sütle kaybettiği sıvıyı yerine koymalıdır. Bebeklik ve çocukluk döneminde, bebeklerin ve çocukların harcadıkları enerji (kcal) başına su gereksinimi günde 1.5 ml’dir. Bu gereksinimi fazla olmasının nedenleri; ağırlık başına düşen vücut yüzeylerinin fazla olması, erişkinlerle karşılaştırıldıklarında su yüzdelerinin fazla olması, metabolizmalarının hızlı olması, büyüme ve gelişme için aldıkları protein yükünün fazla olmasıdır.
Yaşam İçin Elzem Olan Suyun / Sıvının Vücuttaki Görevleri
- Yediğimiz besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınması,
- Hücrelerde yaşam ve sağlık için gerekli biyokimyasal tepkilerin oluşması,
- Hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin çalışması,
- Metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması,
- Vücut ısısının denetiminin sağlanması,
- Eklemlerin kayganlığının sağlanması olarak sıralanabilir.
Su içerken dikkat edilecekler:
- Su ve içecekler vücut su dengesinin korunmasında önemlidir.
- Yaşam için elzem öge olarak tanımladığımız suyu temiz, sağlığı bozmayan kaynaklardan karşılamalıyız.
- İnsan besin almadan günlerce yaşayabilir, günlerce susuz yaşam ise olanaksızdır.
- Özellikle ishal durumunda tuz, şeker karışımı sıvı yaşam kurtarıcıdır.
- Akan su pislik tutmaz deyişi yanlıştır. İnsanı öldüren mikrop gözle görülmediğinden suyun berrak görünümü güvenli olduğunu göstermez. Şüpheli su kaynatıp soğuttuktan sonra içilmelidir. Kaynatılan su kaptan kaba birkaç kez aktarılarak havalandırılmalıdır. İçilebilir nitelikteki musluk suyu bir süre akıtıldıktan sonra kullanılmalıdır.
Su tüketimi ile ilgili miktarın yanı sıra dikkat edilmesi gereken başka konular da bulunmaktadır. 2025 yılında Dünyada 1,8 milyar kişinin sudan yoksun ve toplam Dünya nüfusunun da üçte ikisinin bu duruma bağlı sorunların yaşanacağı bölgelerde olacağı tahmin edildiğinde yaşamsal önemi olan su tüketimine dair kamuoyunun bilmesi gerekli bu konular yeterli ve kaliteli suyun tüketiminin sağlanması açısından önemlidir.
Sağlıklı bir yaşamın yeterli su tüketiminden geçtiğini artık biliyoruz. Aynı önemi günlük diyetimize de göstermemiz gerektiği aşikar. Bu da vücudunuzun ihtiyacı olan kaloriyi bilmekten ve bu sınıra uygun besinleri tüketmekten geçiyor.