Kahve ile
Kökeni 14.Yüzyıla dayanan kahve, Habeşistan da Khaldi isimli bir çobanın, keçilerin yediği bir ağaç meyvesinden sonra enerjilerinin, hareketliliklerinin artışı fark etmesinden sonra bulunmuştur. Çoban bu olayı Yemen asıllı, Şazilli isminde ünlü bir dervişe anlatmış. Dervişte bu ağacın meyvelerini kaynatarak içmiş ve kendisinin de canlandığını fark etmiş. O günlerden 21. Yüzyıla kadar gelen kahve, keçilerin ve dervişin sayesinde önemli bir içeceğimiz olmuştur.
Süregelen zamanda farklı şekillerde işlenen kahvenin birçok çeşidi olmasına karşın günümüze ulaşan en popüler çeşitleri Americano, Cappuccino, Espresso, Filtre kahve ve ülkemizde en çok tercih edilen türü Türk Kahvesidir. Kahve yapmanın temelde basit bir mantığı vardır. Önce kahve ve suyu bir şekilde birleştirip daha sonra bunu içilebilir bir hale getirmek. Bir kaçına örnek vermek gerekirse; Filtre kahvelerde tortunun sudan ayrılması gerekir. Yani telveyi, French press ya da farklı bir filtre yardımıyla içecekten ayırırız. French press yönteminde kahve ve suyu press kabına koyarız, press bölümünde bulunan filtre sayesinde kahve telvesi altta, içilecek kısım yukarıda kalır. Mokapot yönteminde ise ekipmanın kendisi zaten kahve telvesini ayırır. Türk kahvesi ise kaynatılarak cezvede yapılır. Kahve ve su ayrılmaz telvenin dibe çökmesi ile üstte kalan içilebilir kahve su karışımı bir fincana ayrılarak içilir.
Evlerimizde kalmamız gereken şu günlerde dilediğiniz kahveyi dilediğiniz yöntemle yapıp sizde evinizde kalın.